Akaryakıt İstasyonu Yetkilileri Yüzünüzü İdari Yargıya Dönmeniz Gerekiyor Boşuna Zaman Kaybetmeyin.
Esadullah Aslan SMMM - Konya
Şöyle ki,
Bundan önceki makalelerimde,
5015 sayılı kanunun 20/2-g maddesinin tek başına mühürleme için yeterli olamayacağını, kanun maddesinin lafzı karşısında EPDK nın pek yapacak bir şeyinin olmadığını, Vergi denetim Kurulu tarafından VERGİ SUÇU RAPORUNUN EPDK ya intikal ettirilmesi durumunda kurumun MÜHÜRLEME işlemini yapmak zorunda kaldığını.
Bu işin çözümünün inceleme aşamasında VUK nun 306 seri nolu genel tebliğindeki sahte addedilen faturanın BİLEREK kullanılıp kullanılmamış olduğunun açık, net maddi ve hukuki geçerliliği haiz bilgi, belge ve DELİLE dayalı olarak ortaya konulmasından sonra ,şirket adına 3 kat vergi ziyaı cezası önermesi gerektiğini bunu an itibariyle yapacak mercinin de Maliye Bakanlığı ve doğal olarak ta Vergi denetim Kurulu olduğunu çok köklü bir geleneği olan Maliye Bakanlığının da bu soruna çözüm üretebileceğini yazmıştım.
Fakat,
Aradan geçen süreçte Maliye Bakanlığı VDK tarafından hemen hemen tüm incelemelerin bitirildiği ve yine hemen hemen incelemeye alınan şirketler adına 3 kat vergi ziyaı cezası kesildiği ve şirket yetkilileri adına da şirketin bu olmayan sahte fatura kullanma fiiline iştirak etmiş olduğu gerekçesiyle VERGİ SUÇU RAPORLARI düzenlendiği bu raporların bir kısmının Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildikten sonra bir kısmının da bu intikal sağlanmadan EPDK ya intikal ettirilerek MÜHÜRLEME işlemlerinin tesis ettirilmiş olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla,
An itibariyle şirket adına bir yandan SAHTE fatura kullanmaktan dolayı KDV indirimleri REDDEDİLEREK 3 kat cezalı tarhiyat yapılmış olmakla Vergi Mahkemelerinde davalar açıldığı yargılamaların devam ettiği.
> Bir taraftan şirket yetkilisi hakkında VERGİ SUÇU RAPORU düzenlenerek Cumhuriyet Başsavcılıklarına SUÇ DUYURUSUNDA bulunulmuş olduğu, ya savcılıkta soruşturmaların devam ettiği yada iddianameler hazırlanmak suretiyle yargılamaların başlatılmış olduğu
> Bir taraftan da EPDK tarafından MÜHÜRLEMELER yapılmış olduğu ve bu mühürlemelere karşı EPDK Ankara da olduğundan Ankara İdare Mahkemeleri nezdinde MÜHÜRLEMENİN önce yürütmesinin durdurulması akabinde de İPTALİ istemiyle davalar açılmış olduğu,
Bazı kararlarda önce yürütmenin durdurulmasına karar verildiği EPDK nın savunması gelip EPDK nın MÜHÜRLEMEYİ 2015 sayılı kanunun 20/2-g maddesiyle kendilirene verilmiş olan görev kapsamında VERGİ SUÇU RAPORUNUN kendilerine intikal ettirilmiş olması üzerine kanun emrinin gereğini yerine getirdiklerini beyan ve ifade ederek yürütmenin kaldırılmasını talep ettiği ve İdare Mahkemelerinin birkısmı tarafından yürütmenin durdurulması taleplerinin RNEDDİNİ karar verildiği ve bu kararlara karşı İSTİNAF talebinde bulunulduğu ve yargılamanın devam ettiği
> Bir kısım olaylarda da VDK nın şirket yetkilileri hakkında düzenlenmiş olan VERGİ SUÇU RAPORUNU Cumhuriyet Başsavcılığına İNTİKAL ETTİRMEDEN EPDK ya intikal ettirerek MÜHÜRLEMENİN yapılmasını temin etmiş olması sebebiyle
Ankara İdare Mahkemeleri tarafından
“Bu durumda, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte incelendiğinde, dava konusu işlemin ŞEKİL YÖNÜNDEN SAKAT OLDUĞU ,MÜHÜRLEME İŞLEMİ TESİSİNDEN ÖNCE Cumhuriyet Başsavcılığına BİLDİRİM GEREKTİĞİ ANCAK BU USULE UYULMADIĞI, kararın alındığı tarih itibarıyla SORUŞTURMADA BAŞLATILMADIĞI ve bu hususun MÜLKİYET HAKKINA ORANTISIZ MÜDAHALE TEŞKİL ETTİĞİ ANLAŞILDIĞINDAN , dava konusu işlemde HUKUKA UYARLIK BULUNMAMAKTADIR.”
Hükmü vazederek yargılamanın sonuna kadar YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA kararlar vermekte olduğunu dikkate aldığımızda.
Artık,
Ne VDK nın düzenlediği VERGİ SUÇU RAPORLARI nede bu raporların kendilerine intikal ettirilmiş olması sebebiyle MÜHÜRLEME işlemini yapan EPDK üzerinde tartışma sürdürmenin yaratılmış olan FİİLİ durumlara HİÇBİR katkısının OLMAYACAĞI İNANCINDAYIM.
Bana göre bu aşamadan sonra yapılması gereken işlem ,
> Vergi Mahkemelerindeki davaların Vergi Mahkemesi-Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay denetimine tabi tutulacak olması hasabiyle önümüzde çok uzun bir süreç olduğu,
> Vergi suçu raporlarına dayalı olarak şirket yetkilileri hakkındaki SUÇDUYURUSU uygulamasının direkt şirket ve şirketin ticari faaliyetini etkileyen bir durum yaratmadığı ve bu yargılama aşamasında da Öncelikle ve özellikle YARGITAY içtihatlarında alıcı ve satıcının defter ve belgeleri üzerinde mukayeseli incelemeler yaptırılarak MADDİ GERÇEĞE ulaşmak adına yargılamalar yapılarak Özellikle Akar yakıt alış satışlarının tamamının EPDK nın çok sıksı denetimi dahilinde yapılması hasebiyle şirket yetkililerine atfedilmiş olan şirketin gerçekte olmayan sahte faturalarını BİLEREK kullandığı varsayımıyla yapılan suç duyurularının da bu zeminde bir yargılamaya tabi tutularak yeni düzenlemeye göre Yerel Mahkeme-Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay süreçleri tüketilerek sonuçlar alınmaya çalışılacağı ve bu yargılamanın da çok uzun bir süreç dahilinde yapılacağını dikkate aldığımızda.
> An itibariyle konunun mağduru olan akaryakıt istasyonu işleten şirketlerin üzerinde durmaları gereken en önemli hususun MÜHÜRLEME işlemlerinin kaldırılması üzerine tüm enerjilerini toplamaları gerektiği kanaatindeyim
Bunu yaparken de yapılması gereken işlemin,
2577 sayılı kanunla verilen yetki kapsamında gerek idare mahkemelerine ve gerekse Ankara Bölge İdare Mahkemelerine yapılacak sunumlarla,
> Öncelikle ve özellikle akaryakıt alım satımının EPDK nın çok sıkı denetiminde yapıldığı gerçekliğinden hareketle şirketlerin akaryakıt aldıkları şirketlerin Akaryakıtlarını TÜPRAŞ-TECO-AKPET ve KADOĞLU şirketlerinden YAPMAMIŞ olmaları sebebiyle bu şirketlerin alışları sahteyse satışları da sahte olmalıdır iddiasıyla bu şirketlerin DÜZENLEDİKLERİ faturaların sahte addedilmiş olmasının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun Yüce İdare Mahkemelerine açık, net, maddi, hukuki ve içtihadı gerçeklikler ışığında arz ve izah edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca,
> 306 seri nolu VUK genel tebliğinde açık ve net olarak şirket yetkilileri hakkında VERGİ SUÇU raporu düzenlenebilmesi için şirket yetkililerinin ortak ve müdürü oldukları şirketin bu OLMAYAN sahte faturaları BİLEREK KULLANMIŞ OLDUKLARINI somut, maddi ve hukuki geçerliliği haiz bilgi, belge ve delile dayalı olarak İZAH VE İSPAT EDİP ETMEMİŞ OLDUĞUNUN İdare Mahkemesi Heyetinin veya Ankara Bölge İdare Mahkemesi heyetinin bilgi ve takdirine arz ve izah ederek. Hukuka uygunluk denetiminin öncelikle ve özellikle bu fiili, hukuki ve içtihadi gerçekliklerin dikkate alınması suretiyle yapılmasıyla Karar ittihazında bulunulmasını arz ve talep etmek olduğu inancındayım.
Bu makalemi yazmamdaki en önemli etkenlerden birisi İstasyonları MÜHÜRLENMİŞ olan şirket yetkililerinin dertlerine derman aramak için oluşturdukları WhatsApp guruplarında içine düşürülmüş oldukları çaresizlik kapsamında kendilerini boşuna yordukları görmüş olmamın olduğunu belirtmekte fayda mülahaza etmekteyim.
Netice itibariyle
Gördüğüm kadarıyla çok hızlı ve yoğun bir inceleme neticesinde birkaç yönde yoğun takdir, tarh, suç duyurusu ve mühürleme işlemlerinin aynı anda yapılmış olmasına bağlı olarak ortada bir bilgi kirliliği mevcut olup Akaryakıt istasyonu işleticisi şirketler ve yetkililerini WhatsApp gurupları oluşturarak dertlerine çare aramaya itmiş olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.
Dolayısıyla,
Bana göre istasyonları MÜHÜRLENEREK akaryakıt alıp satım ticari faaliyetleri fiilen durdurulmuş olan şirket yetkililerinin yapması gereken işlem.
> Öncelikle ve özellikle görülmekte olan davalarda birlikte çalıştıkları kişi ve kurumların an itibariyle üzerinde durmaları gerekenin öncelikle kendilerine akaryakıt satıp fatura düzenlemiş olan BAYİ ŞİRKETİN SAHTECİ OLMADIĞI ve bunun doğal sonucu olarak ta şirket ve yetkililerinin kesinlikle BİLEREK sahte fatura KULLANMAMIŞ olduklarını
> Ankara, İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemeleri heyetlerinin bilgi ve takdirine sunarak hukuka uygunluk denetimlerinin bu GERÇEKLİK üzerinden yapılmasını temin etmelerinin gerektiği kanaatindeyim.
Saygılarımla,