Gecikme faizinde tarh ve tahakkuk
21 Mayıs 2024 Salı
Hem Anayasanın hem de hukuk devleti olmanın gereği olarak, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır . . . .
Gecikme faizinde tarh ve tahakkuk
HUKUKA GÖRE

Gecikme faizinde tarh ve tahakkuk

Bumin DOĞRUSÖZ

Hem Anayasanın hem de hukuk devleti olmanın gereği olarak, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır. Dolayısıyla birer idari işlem niteliğinde olan bütün vergilendirme işlemleri de yargı denetimine açıktır. Nitekim ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatları ifade eden “vergi / ceza ihbarnameleri de bu kapsamda vergi mahkemesinde dava konusu edilebilirler.

İhbarnameler aleyhine açılan davalarda verilen kararların büyük çoğunluğu “kabul”, “ret” veya kısmen kabul / kısmen ret” şeklinde oluşmaktadır. Konumuz dışında kalan başkaca karar tipleri de hiç şüphesiz vardır.  

Mükelleflerin davalarının tamamen veya kısmen reddedilmesi halinde, karara karşı istinaf yoluna başvuru hakları vardır. Ancak bu şekilde verilen kararlara karşı istinaf yoluna gidilmesi, işlemin icrasını durdurmaz. İcranın durması için istinaf mahkemesinden yürütmenin durdurulması kararının alınması gerekmektedir.

Yürütmenin durdurulması halini bir kenara bırakırsak, kaybedilen dava konusu tutarın (vergi ve ceza) ve dava konusu vergi borcuna normal vade tarihinden mahkeme kararının idareye tebliğine kadar işleyen gecikme faizinin, mahkeme kararı üzerine hemen ödenmesi gerekmez. Çünkü Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesine göre idarenin, vergi mahkemesi kararına göre yeniden bir ihbarname düzenlemesi ve ilgilisine tebliğ etmesi gerekmektedir. Bu ihbarnamede hem ilk yapılan tarhiyata ilişkin rakamlar hem de vergi mahkemesi kararına göre oluşan ve dolayısıyla ödenmesi gereken tutarlar yer alır. Mükellef davasını tamamen kaybetmişse, bu rakamlar aynı olacak, kısmen kaybetmişse farklı olacaktır. Bu ihbarnamede ayrıca yargı harçları ile gecikme faizi de yer alır. İHB 2 kodu ile düzenlenen bu ihbarnameye uygulamada “iki numaralı ihbarname” veya “ikinci ihbarname” de denilmektedir. Mahkemenin red veya kısmen red kararı sonucu ödenmesi gereken tutarların ve gecikme faizi ile yargı harçlarının, işte bu ihbarnamenin tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekmektedir.

Uygulamada bu konuda duraksama yaşanan hususlardan birisi de, gecikme faizini de içeren söz konusu İHB2 kodlu ihbarnameye karşı vergi mahkemelerinde dava açılıp açılmayacağı konusundadır.

İki numaralı ihbarname, içerdiği vergi ve ceza tutarlarının vergi mahkemesi kararı ile uyumlu olması koşulu ile yeni bir borç doğuran, tarhiyatı ifade eden bir idari işlem olmadığı, tespit niteliğinde bir bildirim niteliğinde olduğu için ayrıca dava konusu edilemez. Zaten bu gibi bir durumda iki numaralı ihbarnamenin dava konusu edilebileceğini kabul etmek, bu davaya bakacak mahkemeyi, ilk kararı veren mahkemenin üzerine ve onun denetimini yapar konuma koymak sonucunu doğurur ki bu hukuken mümkün değildir.

Ancak iki numaralı ihbarnamede vergi mahkemesi kararına göre ödenmesi gereken tutarlar ile mahkeme kararına göre oluşan sonuç farklı ise, örneğin 200 liralık tarhiyat aleyhine açılan davada mahkemenin tarhiyatın 100 lirasını iptal etmesine rağmen iki numaralı ihbarnamede mahkeme kararına göre ödenmesi gereken tutar 120 lira yazılmışsa, bu fark, yani 20 liralık kısım yeni bir dava konusu yapılabilir.

Öte yandan iki numaralı ihbarnamede yazılı “gecikme faizi”, ilk defa bu ihbarname ile doğmaktadır. İki numaralı ihbarname özünde, gecikme faizi için iki numaralı değil, bir numaralı ihbarnamedir ve gecikme faizi açısından tarh işlemini ifade etmektedir. Bu nedenle iki numaralı ihbarnamenin gecikme faizi yönünden dava konusu edilmesi mümkündür. Zaten Danıştay’ın yerleşik içtihadı da bu yöndedir. 

2 numaralı ihbarnamedeki gecikme faizinin dava konusu yapılması halinde, tarh işlemine karşı dava açılmış olacağından yürütmenin de kendiliğinden durması gerekmektedir. Ancak buna rağmen bazı vergi dairelerinin sonrasında gecikme faizini de içerecek şekilde ödeme emri de düzenleyerek gönderdikleri görülmektedir. Bu yanlıştır. Bu gibi durumlarda ödeme emri aleyhine dava açılması zorunlu olmaktadır.

Benzeri bir durumda uzlaşmalar sonrasında düzenlenen ve gecikme faizinin de dâhil edildiği tahakkuk fişlerinde yaşanmaktadır. Ancak gecikme faizi tahakkuk fişine yazılmakla tahakkuk etmez. Tahakkuk fişi burada gecikme faizi açısından yine tarh işlemini ifade etmektedir. Zaten tarh olunmayan bir kamu alacağı tahakkuk edemez. Gecikme faizi, tahakkuk fişinin tanziminden 30 gün sonra –dava konusu yapılmadığı takdirde- kendiliğinden tahakkuk eder. Bu nedenle gecikme faizi için, gecikme faizi yönünden tarh işlemini ifade eden tahakkuk fişine karşı dava 30 günlük sürede açılabilir. Uzlaşma sonuçlarına, uzlaşılan tutara karşı dava açılamayacağı kuralı, uzlaşmanın kapsamında olmayan gecikme faizini kapsamaz. Burada da yürütmenin dava açılması ile birlikte kendiliğinden durması gerekmektedir.

Birinci durumda İHB 2’nin, ikinci olarak bahsettiği uzlaşma sonrasında ise tahakkuk fişinin, gecikme faizi tarhiyatında kullanılması, pek çok durumda ve vergi usulüne tam olarak vakıf olmayanlar nezdinde yanılgılara, duraksamalara ve giderek hak kayıplarına yol açmaktadır. Zaten daha önce de değerlendirdiğim bu konuyu, rastladığım farklı yönlerdeki bazı makaleler dolayısıyla, tekrar hatırlatayım istedim.

Aslında mali idarenin gecikme faizi tarhiyatlarında söz konusu belgeleri -yanıltıcı olarak- kullanmak yerine, gecikme faizine özgü bir ihbarname tipi geliştirmesi yerinde olacaktır. Aslında Vergi Usul Kanunu düzenlemeleri ve sistematiğinin de bunu gerektirdiği inancındayım.(Ekonomim)
REKLAM ALANI
8- Plaket Töreninde Ödeal Adına Akgün Koçali'ye, Exporto adına Hülya Hacıbayramoğlu'na ve İktisadi Dayanışma Adına İmtiyaz Sabihi Nusret Sümer'e Rıza Teksan Plaketini Takdim Etti.
REKLAM ALANI
Sermaye şirketlerinin nakit sermaye artırımlarında faiz indirimiyle ilgili çok makale yazdığımın ve siz okurları sıkmış olabileceğimin . . . .
Transfer Fiyatlaması İncele­me Grubu dağıtıldıktan son­ra, uzunca bir süredir sadece bu konu odaklı veya ağırlıklı incele­meler görmüyorduk.
Çalışanlar en az bir yıllık çalışması olması şartı ile çalıştıkları yıl, ay ve güne göre kendi arzu ve isteği dışında iş­ten çıkartıldıklarında ya da . . . .
5597 sayılı Kanunla düzenlenen yurt dışına çıkış harcına ilişkin açıklamaların yer aldığı Rehber yayınlanarak kullanıma sunulmuştur.
Gazetemizde 18 Eylül 2024 tarihinde yayınlanan “Taşınmaz değerlemesi tartışması Danıştay’a taşındı!” başlıklı köşe yazımızda;
İş sağlığı ve güvenliği konusu, çalışma hayatının küresel boyutta bir sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır. . . . .
Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu'nun 280'inci maddesi gereği işletmeler yabancı para mevcutları ile yabancı para cinsinden olan borç . . . .
Önceki yazımda veraset vergisinin beyanname sürelerini aktararak süresinde beyanname verilmemesinin sonuçlarını irdelemiştim. . . .
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyuna açıklanan bilgilerde 2024 yılında Vergi Müfettişleri tarafından yapı­lan vergi incelemelerinde .. ..
31 Ocak 2025 tarihine kadar kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dâhil olan ve işte kullanılan taşıtlara, 31 Ocak 2025 Tarihine kadar . . .
Gerçek kişiler için gelir vergisi beyan döneminin başlamasına artık sayılı günler kaldı. Dolayısıyla konuyla ilgili yazılacak makalelerin de zamanı geldi.
İlk defa 2012 yılında yürürlüğe konulan ‘iş sağlığı ve güvenli­ği’ sistemi bugüne kadar çeşitli değişiklikler ve ertelemelere uğ­radı
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 580) ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
Türkiye'deki ekonomik dengelerin bozuk olmasını ve ekonomik krizin en büyük sebebleri nedir, sorusu üzerine yapılan kamuoyu . . . . .
Bilindiği gibi Veraset ve İntikal Vergisi beyana dayalı bir vergidir. Bu vergide beyanın verilme süreleri kanunda aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.
Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yangına ilişkin adliyeye sevk edilen . . . . .
Yargı Reform Strateji Belgesi'nden sahte senetlerin önüne geçecek bir sistem çıktı. Buna göre, filigramlı senetlerle 'kırtasiyeden al, doldur' . . .