Mezopotamya Göbeklitepe ve Antep mutfağı
27 Kasım 2024 Çarşamba
Talha Apak
İlk medeniyetin geliştiği yer olarak kabul edilen Mezopotamya uygarlıkları, günü­müzde Dicle ve Fırat Nehri arasındaki top­raklar olarak anılan bölgede MÖ 12 bin’de kurulmuştur.
MEVZUATIN İÇİNDEN

Mezopotamya Göbeklitepe ve Antep mutfağı

Talha APAK

İlk medeniyetin geliştiği yer olarak kabul edilen Mezopotamya uygarlıkları, günü­müzde Dicle ve Fırat Nehri arasındaki top­raklar olarak anılan bölgede MÖ 12 bin’de kurulmuştur. Türkiye’nin Doğu Anadolu topraklarından doğan Fırat ve Dicle nehirle­ri, Irak’ı baştan aşağıya kat ederek Basra’da birleşmektedir.

Bu hafta sonu mevzuata ara vererek bir grup arkadaşımla tarihi zenginlikleriyle bi­linen güneydoğunun iki güzel şehrini (Ga­ziantep/Şanlıurfa) ve civarını gezme fırsatı buldum. Fırat ve Dicle nehirleri bu iki şeh­re hayat vererek Basra’ya dökülmekte. Böl­geyi gezince, “su hayattır” sözü boşuna söy­lenmemiş. Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Karkamış Barajı ve Hidroelekt­rik Santralı, Birecik Barajı ve Hidroelektrik Santrali bölgeye ve ülkeye hayat veriyor.

Omaç: Antep mutfağının hikayesi

İlk durağımız olan Gaziantep’te internet­ten yöresel kahvaltı mekânı ararken kar­şımıza “Omaç Antep Mutfağı” isimli bir mekân çıktı. Adrese vardığımızda, daracık bir sokakta kapısı kapalı tarihi taş bir evin (konak) kapı zilini çaldık. Kapıyı açan ba­yan; rezervasyonunuz yoksa yerimiz yok maalesef dedi.

Bunun üzerine, ilgimizi da­ha fazla çektiği için ısrar üzerine bahçesin­de bize masa açarak yöresel lezzetleri eşli­ğinde kahvaltımızı yaptıktan sonra mekân sahibinden, üç katlı bahçeli bu tarihi kona­ğın hikayesini beşinci kuşak işletmeci Ayşe Esra Şerbetçi hanımdan duygulanarak din­ledik; “Evimizi yaptırmış olan büyük dede­miz Kâmil Şerbetçi namı değer Kâmil çavuş 1.dünya savaşı başlayınca Filistin cephe­sinde görevlendirilir. 6 yıl sonra yürüyerek dönüşe geçerler. Antep’e ulaşıp bu kapı­ya geldiğinde göz yaşları içerisinde bir tür­lü kapıyı çalamaz.

Çünkü annesinin adını unutmuştur. Savaşın çocuğuna annesinin adını unutturduğu kara yüzünü hatırlat­mak, büyük dedemizi yad etmek adına ka­pımızı hep kapalı tutarız, gelen zili çalsın ve biz açalım. Dedemiz geldikten 2 hafta son­ra Antep harbi başlamış ve yeniden savaşa çağrılmış 11 ay direniş ve 6318 şehit ile so­nuçlanan Antep harbi sonrası ailemizin 4 kuşağı bu evde yaşamıştır. Günümüzde ise, Gaziantep’in muhteşem lezzetlerini evler­de pişen yemekleri tatmanız ve sizlerin bir eve misafirliğe gelmişsiniz hissiyatını ya­şatmak için kapı kapalı tutuyoruz.”

Halil ile Fatma’nın hikayesi

İkinci durağımız Şanlıurfa. Şehre varmadan önce Fırat nehri kenarındaki eski yerleşim yerlerinden şehrin iki güzel ilçesi olan Halfe­ti ve Birecik’i gezme fırsatı bulduk. Özellikle, baraj nedeniyle bir kısmı sular altında kalan Halfeti ve Birecik tarih kokuyordu.

1926 yılına kadar Birecik’e bağlı bir na­hiye olan Halfeti, 1954 yılında ilçe haline gelmiştir. Fırat nehrinin kıyısında bulu­nan Halfeti neredeyse 3 bin yıllık geçmişi ile saklı bir cennet olarak görülür. Önceden Rumkale olarak bilinen şehir, Halil ve Fat­ma adındaki iki gencin kendini Fırat suları­na bırakmasının ardından bu gençlerin adı­nın kısaltılmasını alarak Halfeti olarak anıl­maya başlar.

En eski tarihi yapı Göbeklitepe ve Balıklı Göl

Halfeti ve Birecik gezimizin devamın­da Şanlıurfa’da konakladıktan sonra sabah şehri gezdikten sonra ilk işimiz Göbeklite­pe’yi ziyaret etmek oldu. Göbeklitepe, Şan­lıurfa ilinin 18 km kuzeydoğusunda, Halili­ye ilçesine bağlı Örencik köyü yakınlarında yer alan arkeolojik bir alandır. MÖ 9600- 9500 civarına tarihlenen Göbeklitepe, dün­yanın şu ana kadar bilinen en eski tarihi ya­pısıdır. Göbeklitepe’nin içinde bulunduğu Yukarı Mezopotamya; Holosen Dönemi’nin başlangıcında geniş çayırlıklar ve bunla­rı yer yer kesen fıstık ve badem korulukla­rıyla kaplıymış. Günümüzde bölgeye yoğun tarım yapılan bozkır benzeri bir ortam ha­kimdir.

Göbeklitepe’den sonraki durağımız, Şan­lıurfa’nın simgesi haline gelen Balıklı Göl’ü gezmek oldu. Balıklıgöl’ün adı; Allah’ın dos­tu anlamına gelen Halil-ür Rahman olarak da bilinir. Hz. İbrahim’in atıldığı ateş su, odunların ise balığa dönüştüğü efsane günü­müze kadar süregelir.(Dünya)
REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
EDM Bilişim ve ASAY Yazılım Sponsorluğunda Düzenlemiş Olduğu Kahvaltılı Etkinliğe Davetlisiniz.
"Kurumlar Vergisi Dönem Sonu İşlemleri, Asgari Kurumlar Vergisi, Enflasyon Muhasebesi ve Vergi Mevzuatındaki Güncel Değişiklikler" Konulu Seminere Davetlisiniz.
Kahvaltılı Etkinliğe Davetlisiniz.
" Kurumlar Vergisinde Ek Vergi Dönem sonu İşlemleri, Enflasyon Muhasebesi, Vergide Son Güncellemeler ve Vergi İncelemelerinde Meslektaşın Sorumluluğu " Konulu Etkinliğe Davetlisiniz.